Biyografi | Video

Taş (El Yazmaları Yanmaz)
2015       
Ihlamur Ağacı (2 parça)

Taş (Elyazmaları Yanmaz), 1915 civarlarında inşa edilip son yüz yılda üç kez el değiştirerek Rum sahiplerinden Türklerin eline geçmiş bir apartmana yerleştirilmiştir. Ahşap oyma tavanlar, birçok Akdeniz ülkesinde belli bir dönemi anlatır ve bir sınır teşkil eder; bu dış öğe, insanın altında hayal kuracağı, içerideki bir gökyüzüdür. Ahşaba, kimi zaman geometrik ve soyut bir hayaller diyarı, kimi zaman ise figürlerle desteklenmiş anlatılardan oluşan hikâyeler oyulmuştur. Bostanbaşı Sokak No: 30, Beyoğlu’na yerleştirilmiş olan tavan, bir zamanlar Anadolu’da yaşayan medeniyetlerin taşa kazımış olduğu ve definecilerin arayıp yorumladığı işaretleri gözler önüne serer. Eser, nesneleri (işaretleri) tarihle olan ilişkilerine göre yapılandırmanın bir parçası olarak fetişleştirme ve auratizasyon konularıyla ele alır. İşaretlerin ne orijini, ne yeri, ne de zamanı bellidir. Kendini açıkça belli etmeyen, umut ve kayıp üzerine sessizce kendini aktaran bir “dil”dir. Cumhuriyet tarihinin Rum ve Ermeni orijinlerine değen hafızasıyla bu işaretler, yere uzanıldığında kalp açıklığıyla bakılmakta olan bu hayali peyzajda, ülkenin toprağın altına gömülmüş kolektif bilinçdışına doğru bir davet sunar.

Sanatçının ve Tansa Mermerci Ekşioğlu’nın izinleriyle.
Tansa Mermerci Ekşioğlu ve SAHA - Çağdaş Sanatı Destekleme Girişimi’nin destekleriyle üretilmiştir.


Biography | Video

Stone (Manuscripts Don’t Burn)
2015
Carved linden tree (2 elements)

Stone (Manuscripts Don’t Burn) is installed in an apartment building built around 1915, which changed hands three times to be acquired by the Turkish from its Greek owners. Carved wooden ceilings depict a certain era in many Mediterranean countries and suggest a boundary, with the exterior as an interior sky under which the person dreams. Carved into the wood are stories, often reflecting a geometrical and abstract wonderland, and other times a tale unfolding through figures. The ceiling installed in Bostanbaşı St. No.30, Beyoğlu reveals signs sought and interpreted by treasure hunters, which previous civilisations living in Anatolia marked in stone. The work covers issues around fetishisation and auratisation as configuring these objects (signs) in relation to history. Neither the origin, nor the time, nor the place of the signs is certain. They constitute a subtle ‘language’ that silently conveys itself upon hope and loss. With their memories touching on Greek and Armenian origins of the Republic’s history, the signs in this imaginary landscape –viewed open-heartedly, when lying down– call for the country’s collective unconscious that is buried underground.

Courtesy the artist and Tansa Mermerci Ekşioğlu.
Produced with the support of Tansa Mermerci Ekşioğlu and SAHA – Supporting Contemporary Art from Turkey.