Biyografi

Yenikapı 12
2010
3D dijital çizim

1968 doğumlu Ufuk Kocabaş, İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Bilimsel çalışmaları sualtı arkeolojisi, sualtı kültürel mirasının korunması ve antik gemi yapım tekniklerine odaklanmıştır. Kocabaş halen İstanbul Üniversitesi adına İstanbul’un Yenikapı semtinde arkeolojik kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü Yenikapı Batıkları Kazısı ve Konservasyon Projesi’nin başkanlığını yapmaktadır. Konstantinopolis’in başlıca limanı Portus Theodosiacus bir zamanlar, şimdi antik Lykos (Bayrampaşa) nehrinin kumla doldurduğu ve günümüz kıyı çizgisinden 300 metre kadar içeride kalan bu eski doğal koyda konumlanmıştı. Limanın, dördüncü yüzyıl sonlarında, Theodosius I devrinde (MS 376–395), Bizans İmparatorluğu başşehrinin gelişen ekonomi ve nüfusunun taleplerine cevaben inşa edildiği bilinir. On altı asrı aşkın süre sonra MS 5 ila 11. yüzyıla tarihlenen ve tümü bugün yanına bile yaklaşamayacağımız yollarla ağaçtan yapılmış olan toplam 37 gemi batığı günışığına çıkarılmıştır. Yenikapı 12, MS 9. yüzyıla tarihlenen küçük bir ticaret teknesidir. Gemi parçaları tek tek üç boyutlu bir digitizer yardımıyla belgelenerek, Rhinoceros yazılımıyla tekrar bir araya getirilmiş, malzemelerin fiziği bakımından kübist bir nesneyi anımsatan bir çizimde geminin orijinal gövde hatları ortaya çıkarılmıştır.

Ufuk Kocabaş’ın ve İstanbul Üniversitesi Yenikapı Batıkları Projesi’nin izinleriyle.


Biography

Yenikapı 12
2010
3D digitizer drawing

Born in 1968, Ufuk Kocabaş lives and works in Istanbul. His research is focused on underwater archaeology, ancient shipbuilding technology and conservation of underwater cultural heritage. Kocabaş is currently directing The Yenikapı Shipwrecks Project on behalf of Istanbul University, whereby archaeological salvage excavations are conducted in Istanbul’s Yenikapı district. Constantinople’s main harbour, Portus Theodosiacus, was once situated in this former natural bay, now silted up by the ancient Lykos (Bayrampaşa) river and lying about 300 metres from today’s shoreline. The harbour is known to have been built in the late fourth century during the reign of Theodosius I (376–395 AD), in response to the demands of the growing economy and population of the capital city of the Byzantine Empire. More than 16 centuries later, a total of 37 shipwrecks dating from the 5th to the 11th centuries AD were uncovered, all constructed from wood in ways we cannot match today. Yenikapı 12 shows a small merchantman dated to the ninth century AD. The ship’s timbers were all separately documented with a 3D digitiser and put together using Rhinoceros software in order to reveal the original hull lines of the vessel, in a drawing that recalls a cubist object in terms of the physics of materials.

Courtesy Ufuk Kocabaş and Istanbul University Yenikapı Shipwrecks Project.